Evrensel | 1 Mayıs 2024
İzmir’de
edebiyat, nihayetinde sürgünden döndü. 2020 yılında kentin yaşadığı büyük
depremden sonra, geleneksel olarak Basmane’deki Kültürpark’ta yapılan kitap
fuarı şehrin dışına, Gaziemir‘deki fuar yerine taşınmıştı. Nedeni, depremde
hasar gören belediye binasının Kültürpark’taki fuar alanını kullanmasıydı.
Oysa Gaziemir’deki yeni fuar yeri kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdi. Üç yıldır yayınevleri birbirini ağırlıyor, masraflarını bile çıkaramıyor; stantlar ıssız, şairler dilsiz, yazarlar sahipsiz.
Kitap sürgüne gönderildi demiştim buna ben. İki kitap almak için sürgüne kim gider ki? Yolunu şaşıranlar ya da sayısı çok az kitap kurtlarından başka...
Kitabın sürgünden dönüşü
Bu senenin kitap fuarı 19-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Kültürpark’ta yapıldı.
Sonunda edebiyatın sürgün yılları sona erdi. İzmir’de hava döndü, kitaptan kitaptan yana esti yel.
TÜYAP‘ın, yayınevlerince baş edilmeyen fahiş stant fiyatlarına alternatif olarak fuar, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde ve büyük oranda belediye şirketleri sponsorluğunda yapıldı.
Her şeyden önce Kültürpark İzmir’de kitabın ana yurdu gibi. Konak’a, Alsancak’a, Basmane’ye yolu düşenler, Kordon’da şöyle bir yürümek isteyenler için kaçınılmaz bir uğrak yeri. Üstelik nefes almak için Kültürpark’ın müdavimleri çok.
Kültürpark deyince Moskova’daki Gorki Parkı geliyor akla.
13 Eylül 1922’deki büyük İzmir yangınında Konak’da 360.000 metrekare alan yanıp kül olur. Yangından “Aziz Stepanos Kilisesi” ve İzmir'deki Ermeni mahallesinin büyük kısmı da nasibini alır. Yıllarca harabe olarak kalan bu yer 1933 yılından itibaren panayır alanı olarak kullanılır.
Türkiye’nin ulusal kurtuluş mücadelesine verdiği büyük destekten sonra Sovyetler Birliği ile dostane ilişkileri sürmektedir. Dönemin İzmir Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yurtkoru bir Moskova ziyaretinde Gorki Parkı’nı görmüş ve hayran kalmıştır.
Dünyadaki ilk toplumsal devrimin sahipleri ülkenin her tarafına olduğu gibi Moskova’yı da parklarla donatmaktadır. 1928 yılında açılmış Gorki Parkı, büyük Rus yazar Maksim Gorki'ye adanmış, Moskova’daki 120 parkın en ünlüsü ve büyüleyicisidir.
Yurtkoru, İzmir’e döndüğünde konuyu Belediye Başkanı Doktor Behçet Uz’a açar. 1935’te bu sefer Behçet Uz Rusya’ya gider. Moskova Belediye Başkanı Nikolay Bulganin’e konuyu açar, görevlendirilen iki Rus mimarla birlikte parkta incelemeler yaparlar.
Böylece 1936 yılında Kültürpark’ın temelleri atılır. Mevcut 360 bin metre karelik yer ilavelerle 420 bin metre kareye çıkarılır.
İşte yıllardır kitaba yurtluk etmiş olan Kültürpark’ın hikâyesi böyledir.
Hava döndü, kitaptan kitaptan yana esiyor yel
Ve şimdi bahar. Hava döndü, edebiyatın sürgünlüğü sona erdi. Kültürpark’ın botanik parkını andıran ağaçları, kuş şakımaları, su sesleri arasında kitaptan yana esiyor yel.
Yüzler gülüyor, yayınevleri memnun, kitap ve mürekkep kokuları arasında baharın coşkusu yayılıyor. Kuş sesleri çocuk seslerine karışıyor. Konak’a, Kordon’a, Alsancak’a yolu düşenler kitaplar arasında buluyor kendini. Orada burada söyleşiler, yazar buluşmaları, imza etkinlikleri. Her tarafta kitabın sürgünden dönüşünün keyifli izleri…
Bir tarafta Türkiye Yazarlar Sendikası başkanı Adnan Özyalçıner konuşuyor. Ahmet Ümit fuarın onur konuğu, Murathan Mungan şiirlerini okuyor. Başka bir gün Amida’nın nefesini taşımış Şeyhmus Diken, bir köşede Ahmet Arif belgeseli üzerine söyleşiyor. Lozan Sahne’de Ahmet Telli’nin sesi işitiliyor, ileriden Cezmi Ersöz ağır aksak ilerliyor. Kültürpark’ın sokaklarında, daha nice yazarlar, şairler fısıldaşıyor. Genç Hayat İzmir, Savaşa Karşı Sanat ve Gençlik konulu söyleşi hazırlamış; Özel Akdemir’le birlikte katılıyoruz. Gazze’de yürütülen soykırım savaşına küçük bir ses olur belki kelimelerimiz. Fuar, baharın coşkusu temasıyla açılmış, lâkin bir yanımız kan, revan; kulaklarımızda Filistinli çocukların çığlıkları var...
Yine de kitabın sürgünden dönmesi güzel. Kültürpark’ta baharın coşkusu ağır basıyor. Her taraf bir şenlik havası içinde.Gorki Park, Moskova
Kitap, sürgünden dönmeye dönmüş ama ilk defa açık havada yapılıyor olmasının eksikleri var. Yerleşim planı kötü, yönlendirmeler zayıf. Son anda yapılan sahne değişiklikleri ziyaretçileri bıktırıyor. Söyleşiye gelip yeri bulamayanlar çok. Sivil toplum örgütleri için ayrılan yerler ücretsiz ancak gözden ırak, kuytu bir köşeye sıkışmış gibi. Yayınevi stantlarının arasına birer ikişer yerleştirilmesi önerileri var. Umarım bir dahaki sefere hayat bulur. Böylece okurla buluşmak daha kolay olacak. Bir de hava muhalefeti var tabi. Fuar açıkta olunca bir güneş, bir yağmur, bir fırtına… Bir anda programlar erteleniyor, iptal edilenler oluyor.
Her şeye rağmen hava dönüyor, kitaptan yana esiyor yel. Seneye belki de asıl yeri olan Kültürpark’taki kapalı alanına taşınacak.
Son gün Türkiye Yazarlar Sendikası’nın standındayız. 1 Mayıs’a, savaşa karşı bir temayla katılma fikri tartışılıyor. Sendika önlükleri ve Filistin bayraklı kokartlarla katılma görüşü destek buluyor.
Karşıda İsmail Beşikçi Vakfı’na ilişiyor gözüm. Yaşlı bilge orada. Uğrayıp hasbihal ediyoruz.
Ona, Türkiye’de ve dünyada kimseciklerin bilmediği bir dille ilgili T24’deki yazımdan bahsediyorum.
Kikuyu Dilinde İmza başlıklı yazı.
İngiltere’de bir genç, üniversite başvurusu, İngilizce, Franszıca, Kikuyu dili der demez, İsmail Hoca atılıyor;
“Kenya!” diyor…
Bir anda şaşırıyorum. Nasıl olur ki? O yazıyı okuyan hiç kimsenin Kikuyu dilini bileceğini sanmıyordum oysa. Afrika’nın kıraç topraklarında, Kenya’nın ıssızlıklarında yaşayan bir kabileye ait, alfabesi olmayan bir dil.
Hoca, adını söyler söylemez tanıyor, adeta küçük dilimi yutuyorum. Resmi söylemlerin dışında, bilinmeyene doğru yola çıkmak, bulanık ve sisli yalanların perdesini aralayıp gerçeğin peşine düşmek, bilgeliğin doruklarına tırmanmak böyle bir şey olsa gerek.
Kitap Fuarı’nın son günü böyle bir sürprizle geçiyor. İzmir’de kitap sürgünden dönüyor. Kültürpark ve Gorki Parkı kardeşleşiyor. Baharın coşkusu kelimelerin büyülü dünyasına karışıyor. Yıllar sonra yeniden, edebiyattan, sanattan, kitaptan yana esiyor yel.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yusuf.nazim1@gmail.com