Yusuf Nazım
T24 | 22 Mayıs 2019
Siz de gördünüz mü?
T24 | 22 Mayıs 2019
Siz de gördünüz mü?
Dumanlar püskürüyordu havaya.
Bir yangın ormanından tutuşmuşçasına değil, bir alev topu gibi
ilerliyordu caddenin ortasında.
İnsanlar açtı, oruçtu. Muhtemelen siz de oruçtunuz!
Çünkü aylardan Ramazan’dı.
Caddenin kenarında, belediyenin bir tabelası göze çarpıyordu.
Üzerinde, “Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun”, diye yazıyordu.
Eyüp işsizdi. Muhtemelen açtı. Üstelik, belki, o da oruçtu.
Evli miydi, çocukları var mıydı, onlara okul harçlığı veriyor
muydu? Haber metinleri bunları yazmıyordu.
İnsanlar bilemezdi; belediyenin önünde, işsiz bir insan niye
cayır cayır yanardı?
* * *
Eyüp Dal.
Eski bir hükümlüydü.
Beş yıldır iş arıyordu.
Az zaman değil, tam beş yıl!
Beş yıldır tüneller kazılıyordu ülkede. Camiler tıklım
tıklım dolu beş yıldır; beş yıldır Emevi Camii’nde namaz, beş yılda beş milyon
arttı bile nüfusumuz.
Beş yılda beş seçim yaptık mesela; meydanları süsledik,
milyonlarla doldurduk alanları.
Beş yılda, nice seferler düzenledik kendi şehirlerimizin
üzerine!
Beş yılda, yanı başımızda, komşu bir ülkeyi baştan aşağı yıktık,
mahvettik!
Beş yılda, geçim derdine düştü daha nice canlar. Tıpkı Eyüp
gibi, Eyüpler gibi; aşsız, işsiz, çaresiz kaldılar.
* * *
Beş yıldır işsizdi.
Onun gibi, daha nicesinin anasını ağlatmıştı bu toplum.
Beş yılda iş bulamadı Eyüp.
Ne yedi, ne içti, kaç kapıyı çaldı, hangisinde umutla
bekledi, kimse bilemedi.
Oysa bahardı.
Aylardan güzel bir aydı, Mayıs’tı. Mayıs’ın on altısıydı.
Beş yıldır çaldığı kapıların cümlesi, yüzüne kapandı
Eyüp’ün, yoruldu Eyüp.
En sonunda, tak etti canına, sıtkı sıyrıldı, yaşamaktan
bıktı Eyüp.
Antep’in, Şahinbey beldesinde, şehrin ana caddesinde, üstüne
benzin döktü, kendini yaktı Eyüp!
Çok değil, ömrünün baharındaydı.
Dört gün uykuda kaldı; dört gün hiç konuşmadı, gözünü
açmadı, ses vermedi.
Dalı kırıldı o baharın.
Dört günde teslim etti canını, bir daha iş aramadı.
Tıpkı Urfa’da “işsizim ve açım” diye bağırıp üzerine benzin
dökerek yakan genç gibi…
Borcu yüzünden, Karasi Belediye binası önünde intihara
kalkan Mustafa gibi…
“Geçinemiyorum” diye meclisin önünde bedenini ateşe veren
Sıtkı gibi…
Açlıktan, işsizlikten, yokluktan ve borçtan dalı kırılan
daha niceleri gibi.
* * *
İşte yeni bir yıl geldi.
Yeni bir yılla birlikte Ramazan da geldi.
Saraylarda, saltanat sofraları kurulmaya devam etti.
Şadırvanlarda alınan abdest, 63 bin müminle dolan camiler, secdeye
varan 63 bin alın; 4,5 ton alem altında kılınan namaz, işlenen 63 bin sevap…
Ve Eyüp’süz yaşayan bir dünya.
Eyüp’süz kılınan namazlar, Eyüp’süz işlenen sevaplar.
Bundan böyle Eyüp’ün olmadığı bir dünyada yapılacak pazarlıklar; 2 milyar 400 milyon dolarlık S-400’ler mi olsun, yoksa 11 milyar dolarlık F-35’ler mi?
Bundan böyle Eyüp’ün olmadığı bir dünyada yapılacak pazarlıklar; 2 milyar 400 milyon dolarlık S-400’ler mi olsun, yoksa 11 milyar dolarlık F-35’ler mi?
Ne yardan geçmek adabınca, ne de serden olmak usulünce.
Alsak, hem nereye koyarız ki bu S-400’leri? Katar’a mı
yerleştirsek, yoksa Azerbeycan’a mı?
Eyüp’e iş bulamadık ne de olsa.
Ancak, Taksim’e camiyi diktik bile. Bir de üstüne, övünç
kaynağımız; Çamlıca Camii... Üstelik ülkenin en büyüğü, en şahanesi. 72
metreden bakıyor gökyüzüne kubbesi. Koysan, içine Sultanahmet Camii’nin sığacak
gibidir minaresi.
* * *
Eyüp Dal.
Bir defa geldi bu hayata, bir daha gelmeyecek!
Birçok kez iş aradı, birçok kez çaldı kapısını Şahinbey
Belediyesi’nin, bir daha çalmayacak!
Bürokratlar, sırça köşklerine, ballı mevkilerine, makam araçlarına
gömülmüş yağlı gövdeleriyle artık, rahat nefes alacaklar.
Bir daha, çaresiz, boynu bükük önlerine çıkmayacak,
yollarını kesmeyecek onların.
İş aramayacak artık o.
* * *
Şimdi Ramazan’dır.
Düşürmeyin dilinizden besmelenizi.
Sahura kalkmayı unutmayın, iftarınızı hac hurmasıyla açın,
ihmal etmeyin zekâtınızı, sadaka niyetine verin fitrenizi.
Korkmayın, on bin dolarlık, elli bin dolarlık çantalarınızla
inin lüks makam araçlarınızdan.
Çekinmeden çökün; ejder sulu, starex meyveli, zencefilli
somon suşi menülü iftar sofralarına.
Eski bir hükümlünün iş arayan hayaleti dolaşmayacak artık
gecelerinizde.
Cılız elleri, esans kokulu yakalarınızda, kolalı
gömleklerinizde olmayacak bundan böyle.
Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun
Gözünüz aydın!
Eyüp öldü!
Gözünüz aydın!
https://t24.com.tr/yazarlar/yusuf-nazim/ramazan-i-serifiniz-mubarek-olsun,22599