T24 | 14 Nisan 2019
Ah bu teröristler yok mu, teröristler!
Ne geldiyse başımıza, hep bu teröristler yüzünden geldi!
“Minareler süngü” yken
“kubbeler miğfer” oldu. Emevi Camii’nde kılacaktık namazı, bir hayal oldu. İrtica
hortladı, tarikatlar mantar gibi çoğaldı, cemaatler ise büyüdü, her biri ayrı bir devlet
oldu.
12 Eylül Darbesi’yle kazanmışlardı hukuklarını. Medya, avuçlarının
içindeydi. Devlete, 4000 ‘den fazla hâkim/savcı yerleştirdiler; üniversite
sınavlarında hile, demokrasiyi bir trene benzettiler. İşlerine geldiği zaman
bindiler, işlerini bitirince indiler. Tepeden tırnağa takiyyeydiler. El ele
vermiş, orduyu bile ele geçirmiş, emir büyük yerden olunca, Kozmik Oda’ya dahi
sızmıştılar.
Peki, kimin yüzündendi bütün bunlar? Tabii ki hep
teröristler yüzünden!
* * *
Her şey, ama her şey teröristler yüzündendi bu ülkede!
Betona boğulduysa İstanbul, parsel parsel satıldıysa Ankara,
Yeşil yola teslim olduysa Karadeniz, bilin ki hep teröristler yüzünden!
Dersim’de, kollarına kelepçe vurulmuş Munzur’un. Nicedir
termik santrallere mahkûm, nefessiz bırakılmış Çanakkale. Yeşilini çoktan kaybetmiş,
insanların erken öldüğü Bursa…
Özgür akmıyor sular artık Fırtına Vadisi’nde, mütemadiyen
siyanür içiyor Kaz Dağları... Ah Soma! Acımadı, 301 can aldı toprak! Sığınma
odaları yoktu, cayır cayır yandı madenciler! Ermenek
dersen bir başka facia; su bastı maden ocağını, gitti 18 can, 18 ana
kuzusu daha… “Oğlum yüzme bilmez” demişti oysa
Ermenekli Ayşe Ana.
Velhasıl, HES ’lere kurban edildi ormanlar, dereler, zeytinlikler;
gitti Solaklı, Gerze, Tortum…
Hepsi ama hepsi, hepsi teröristler yüzünden!
Hepsi ama hepsi, hepsi teröristler yüzünden!
* * *
Geçenlerde okudum, bilmem kaç milyon ışık yılı uzaklıktaymış.
Bir galaksinin merkezinde, kara deliğin çapını ölçmüş dünyalılar. 40 milyar küsur
kilometre çapındaymış! Ülkenin en büyük, en gelişmiş şehirlerinde asgari ücretin yarısına çalışıyor hala kadınlar.
Çok şükür, tükendi yerli tohumlarımız. Bir gece, bir torba
kanunla yasaklandı ticareti! Soğan niye böyle pahalı, patates de öyle? Elbette teröristler
yüzünden!
Hal esnafı perişan, yine teröristler yüzünden! Ota da, ete
da, samana da muhtaç olmuş ülke. Nur topu gibi beka sorunumuz oldu bir de…
Ama biliyoruz, hepsi teröristler yüzünden!
Bin odalı saraylar
Adına, Anadolu denen şu coğrafya; 32.000 TL borçlu doğuyor,
yeni doğan her çocuk! 16 milyon insanımız, hepsi de açlık sınırının altında, hayatta
kalma telaşında; 48 milyonumuz ise yoksulluk sınırında...
Ankara’da, Atatürk Orman Çiftliği sizlere ömür! Bin odalı
saraylar yaptık sultanımıza; sırça köşkler, çok kubbeli camiler, külliyeler. Yetmedi,
üstüne Okluk Koyu’nu açtık imara! Orada, üç yüz odalı yavru bir saray daha yapılmada;
derken Ahlat’ta kışlık saray, Yıldız Parkı’na bir külliye daha...
Kocaeli’nde, iş bulamadı İsmail, çocuğuna pantolon alamadı. Gururu
kırıldı, onuru incindi. Tornacıydı, canına kıydı İsmail! Dosyaya
gizlilik kararı getirildi hemen, haberi yapan gazeteciye ise gözaltı…
Bir başkası, Ankara’daydı, işsizdi. Borcu vardı, günlerce aç
yaşadı, çaresiz kaldı. Meclisin önünde kendini yaktı Sıtkı! Ağır yanıklarla
döndü ölümden, çok geçmedi, adı provokatöre çıktı.
İşte bütün bunlar teröristler yüzünden!
* * *
Kaç yıl geçti şuradan, doğuda, taş taş üstünde kalmadı
şehirlerin. Hendek dedik, çukur dedik, marşlar söyledik. Aylar boyu toplarla
dövdük sokaklarını, evlerini. Dar ettik onlara köylerini, kasabalarını ve
kentlerini...
Çünkü teröristti hepsi! Yerle yeksan ettik, binlerce yıllık
tarihlerini. Yerine çağdaş, modern şehirler inşa ettik! Hep emir komuta zinciri
içerisinde yayınlandı kararnameler. Dicle Vadisi’ni, Hevsel Bahçeleri’ni konut
rezerv alanı yaptık, Kuzey Ormanları’na ise otoyollar… Göç yollarında kaldı
leylekler, uçamaz oldular.
Peki, niyedir bütün bunlar? Tabii ki teröristler yüzünden!
* * *
Geçenlerde görmüştüm; çok muhterem bir anayasa profesörünü.
Boy boy resimleri vardı manşetlerde. Hazretleri, uyuşturucu baronlarıyla bir
masada hemhal, gayet afiyetteler. Kim bilir, hangi tesadüf bir araya getirmiş olmalı?
Belli ki memleketin ali menfaatleri üzerine derin bir sohbetteler.
Peki, niye oradalar? Neden kimi gazetelerde manşetlerdeler?
Sorulur mu, tabii ki teröristler yüzünden!
Ciğerleri slikozis içmiş işçiler
Siz de duydunuz mu, gazetelerin yalancısıyım; toplam
mevduatın yarısı, yalnızca 78 bin muhtereme aitmiş ülkenin bankalarında!
“Vatan
çiftliklerinizse…” demiş ya şair, üstelik çeyrek yüzyıl önce; “kasalarınızın ve çek defterlerinizin
içindekilerse vatan...”
Malum, bedelli askerlik de çıktı şimdilerde. Bu kaçıncı kezdir,
sayamadım. Üstelik eşitlik falan varmış diyorlar devletin anayasasında. Parası
olmayana, parası olanın nöbetini tutmak düşüyormuş demek, ülkenin ücra sınırlarında.
Şehitlik de payesi, belki omuzlarında.
“Vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa…”
Ciğerleri slikozis içmiş işçiler ölüyor her gün,
Esenyurt’un, Kıraç’ın varoşlarında.
Tabii ki yine teröristler yüzünden!
* * *
Kaç zamandır medya, iktidarın hizmetinde. Hutbeler tarafgir
olmuş camilerde. Tarikatlar, belediyeler eliyle semirmede; yargı biat etmiş,
okullar, üniversiteler de öyle…
Belki bir komediydi, belki değil, işte seçimler de yapıldı.
Bir çırpıda yıkıldı kuleler Ankara’da, Mersin’de, Adana’da. Sorsan, teröristler
destek olmuş diyorlar, İstanbul’da, Antalya’da, Ardahan’da…
Yanık kemik kokuları arasında, kocaman bir mezara benziyordu,
%77 ile kazandı Cizre. Bazalt kayalara oyulmuş, surlarından kanayan şehir;
Diyarbakır, o da %63 le göğüsledi ipi. Ölüsü, yedi gün sokakta beklemişti
Taybet Ana’nın, tercihini %73’le yaptı Silopi. Ne OHAL ’ın hükmü sürdü, ne de
KHK’ların, kayyımların; Silvan %76 dedi, Yüksekova %66, Nusaybin %77, İdil %74 ve
geride diğerleri…
Demem o ki, anlaşılmaz şeyler var bu kentlerin hikmetinde.
Bunca kayyım, bunca harcanan para, bunca uğraş ve çaba; hiçbir şey fark etmemiş
gibi, halk yine teröristler peşinde!
Bir de Mavi…
Bir de çocukları vardı bu ülkenin, cezaevlerinde büyüyen. Yaşları
0-6 arası, 668 çocuk; belki daha fazlası…
Anaları, ama suçlu, ama değil; hükümlü ya da tutuklu!
Kimi Deran, kimi Poyraz, kimi Miraz bebe…
Bir de Mavi!
Beş aylık hamileydi. Gözaltına alındı, tutuklandı! Lohusaydı,
kelepçeli sevk edildi Elazığ’a.
Günü geldi, sancılandı. Doğum için kelepçeyle gitti
hastaneye. Karyolaya kelepçeyle bağlandı; adı Rabia’ydı, kelepçeyle doğum yaptı!
Bebek oldu; adı Mavi!
* * *
Neylersin, her şey teröristler yüzündendi bu ülkede.
Hava teröristler yüzünden kirlenirdi; toprak teröristler yüzünden,
su teröristler yüzünden!
Hemen her şey teröristler yüzündendi!
Seçim oldu, İstanbul, teröristler yüzünden kazandı; Ankara, Nusaybin, Silopi de öyle; Sur ve Cizre teröristler yüzünden!
Çünkü her şey, teröristler yüzünden olurdu bu ülkede.
Betona gömülen kentler, yok edilen ormanlar, parsel parsel
satılan yerler; dolar teröristler yüzünden, borsa teröristler yüzünden, soğan
teröristler yüzünden…
Cezaevinde, kelepçeyle doğum yaptı Rabia, yine teröristler
yüzünden.
Beş yılda, 193 cezaevi daha yapılacak diyorlar, tabii teröristler
yüzünden.
Cezaevinden büyüyecek Mavi, ama teröristler yüzünden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yusuf.nazim1@gmail.com